Hac ibadeti kesin olarak farz olan bir ibadettir. Bunun farz olduğunda ittifak edildiği kaynaklarda şu şekilde ifade edilmektedir.
Alimler haccın, islamın rukunlerinden biri olduğunda, hür, buluğ cağına ermiş, akıllı ve gücü yeten her müslümana ömürde bir kerre haccın farz olduğunda ittifak ettiler. Umrede ise ihtilaf ettiler. Imam Ebu Hanife ve Imam Malik sünnettir dediler. Imam Ahmed b. Hambel umre de hac gibi farzdır dedi. Imam Şafiiden iki görüş nakledildi. Bunlardan en sahih olanı farz olduğu görüşüdür.
Haccın farz olduğunda ittifak edildiği gibi haccın zamanında ve mekanında da ittifak edilmiştir. Yani geçmişten günümüze kadar hiçbir islam alimi kabenin dışında başka bir yerde hac yapılacağını söylememiştir. Keza arefe gününün ve bayram gecesinin dışında herhangi bir vakitte arafata çıkılacağını da hiç kimse söylememiştir. Çünkü bunlar nass ile sabittir. Nass ile sabit olan bir konuda ictihat yapmakta yoktur. Ancak günümüzde sistemden beslenen ve din dışı mihrakların sözcülüğünü yapan ve de ilahiyatcı kimliğiyle insanların huzuruna çıkıp utanmadan, Kur’an-ı Kerime, Resulullah (s.a.v) ‘in sünnetine ve geçmişte yaşamış faziletli islam alimlerine ve müctehid imamlara sayğı göstermeden hayasızca, edepsizce, utanmadan ve gerçekleri saptırarak konuşan birkaç kendini bilmez Kur’an’dan ve sünnetten haberi olmayan bazı kişilerin “insanları arefe ve bayram gününde orada toplayıp izdiham yapmaya ne gerek var. Senenin diğer aylarına ve mevsimlerine tak-sim ederek insanlara hac yaptırılsın.” şeklindeki sözleri-nin ne ilmi nede dini hiçbir dayanağı ve hiçbir değeri yoktur.
Aynı kişilerin konuyu bir başka yönden ele alarak “Türkiye’nin yüzelli milyar dolar iç borcu, bir okadara yakında dış borcu vardır. Böylece her vatandaş borç altındadır. Borçluyada hac farz değildir. Dolayısıyla vatandaşlarımıza hac farz değildir.” Diyenlerin de bu iddialarının hiçbir ilmi ve dini dayanağı yoktur. Bu tür konuşmalara eskiler “işkembeyi kübradan atma” tabirini kullanırlar. Ibadetler hakkında böyle zırvalarla hüküm verilemez.
Konumuzun dışında olmakla birlikte yeri gelmişken bu zırvalardan birini daha hatırlatalım. Aynı ekole mensup olan kişiler “Enflasyon nisbetinde faiz almak helaldır” dediklerini kendi ağızlarından dinlerken ürperdim ve dehşete kapıldım. Kur’anda “Allah ve Resulü ile savaşma ilanı” şeklinde ifade edilen bir muamele için helal demek ya cehalettir veya Kur’anın hükümlerini inkardır. Bu kişilerin tevbekar olacaklarını ve yeniden imanlarını tazeleyeceklerini umarız ve hidayetleri için düa ederiz.